Yasemin günler hatta haftalar önce beni mimlemişti. Saygı duyduğum hanımlar hakkında. Geçtiğimiz günlerde hem işyerimdeki görev değişikliği hem de kayınvalidemin bizde olması nedeniyle çok yoğundum. Çok çok geç kaldım. Yasemincim kusura bakmazsın umarım.
Gelelim mime. Mimin konusu "hayatta saygı duyduğun üç kadın" anne, eş, dost olmayacakmış.
İlk olarak Hz. Hatice demek istiyorum.
Müthiş bir ticarî zekâsı olan Hz. Hatice, cahiliye döneminde, kadınlara verilen değerin bir eşyadan az olduğu o dönemde erkekleri geçerek bulunduğu beldenin en iyi tüccarı olmuş bir hanımdı.
Peygamber Efendimiz ile evliliğinde 25 yıl ona hep destek oldu. Acı tatlı her türlü olaya göğüs gerdi. En önemlisi de Allah-u Teala’nın Cebrail vasıtasıyla selam gönderdiği bir hanımdı.
Allah’ın (c.c.) Selam Gönderip Cennetle Müjdelediği Hanımlar Sultanı
Hz. Hatice’nin, kemalatı, ihlâsı ve Allah’ın rızasını kazanmak üzere eşi için yaptığı eşsiz fedakârlıklar, Allah (c.c.) tarafından özel iltifatla takdir edildi. Her zaman olduğu gibi yine Hirâ Mağarası’nda bulunan Efendi’mizi ziyarete giden Annemiz, hazırladığı yiyecekleri eşine götürüyordu. Onun geldiğini Efendi’mize bildiren Cebrail (a.s.):
– Ya Resûlallah! Bak işte Hatice geliyor. Yine senin için yemek getiriyor. O sana geldiğinde ona Rabb’inin kendisine selam gönderdiğini söyle. Benim selamımı da söyle. Ona cennette inciden yapılmış, içinde gürültü, sıkıntı ve hüzün olmayan bir köşk verileceğini müjdele, dedi.”
Efendi’miz, eşi gelince Cebrail’in (a.s.) verdiği müjdeyi ona bildirdi. Müjdeyi büyük bir coşku ve sevinçle karşılayan Hz. Hatice, eşsiz bir basiret ve ufukla:
“Allah selamdır. Selam ondandır. Cebrail’e de sana da benden selam olsun Ya Resûlallah!” sözleriyle karşılık verdi.
Âlimler, Hz. Hatice’nin verdiği bu cevaba hayran kalmışlar, onun daha o günden Allah’ın (c.c.) Selam sıfatını bilmesini ve bu sıfatın ondan olduğunu idrak etmesini onun derin bir anlayışa sahip olduğunun işareti saymışlardır. (Dr. Hilal- Abdullah KARA, Annelerimiz)
Hz. Hatice’nin özellikleri saymakla bitmez. Onun hayatının anlatıldığı bir kitabın editörlüğünü yapmam ona olan hayranlığımı bir kat daha artırdı. Öyle bir zamanda sergilediği duruşla şimdilerde ufacık bir şeyden hemen korkup kabuğuma sindiğim için kendimden utanır oldum.
O hem güzel bir eş hem iyi bir anne hem de küfrün karanlığında Peygamberimize ilk inanan kişiydi. Rabbim onlara layık olmamızı nasip etsin.
İkinci olarak:
Peygamberimizin “benden bir parçadır” buyurduğu Hz. Fatıma.
Peygamberimizin göz bebeği, Cennet hanımlarının Sultanı.
Peygamber Efendimiz Hz. Fatıma hakkında: Hz. Fatıma’nın cennet kadınlarının, inanan kadınların, Muhammed ümmetinden olan kadınların, yani bütün kadınların en üstünü ve ulusu olduğunu“ bildirmişlerdir ki bu husustaki hadîsleri, bütün hadîs, ricâl sahipleri tarafından tefsir edilmiş ve tarih kitaplarında yazılmıştır.
Üçüncüsü:
Kahramanlık destanının bir parçası olan Nene Hatun.
Erzurum'da doğdu. 98 yıl Erzurum'da yaşadıktan sonra yine Erzurum'da, zatürre hastalığından hayata vedâ etti.
Tarihimizde 93 Harbi olarak anılan 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalıştı. Adını bu şekilde tarihe yazdırdı. Mücâdeleye, küçük yaştaki oğlunu ve kızını evde bırakarak katılmıştı. O sıralarda 20 yaşlarında genç bir gelindi. (Ben isminden dolayı onu hep yaşlı zannederdim. Hayatını okuyunca çok şaşırmıştım.)
Hz. Hatice’nin, kemalatı, ihlâsı ve Allah’ın rızasını kazanmak üzere eşi için yaptığı eşsiz fedakârlıklar, Allah (c.c.) tarafından özel iltifatla takdir edildi. Her zaman olduğu gibi yine Hirâ Mağarası’nda bulunan Efendi’mizi ziyarete giden Annemiz, hazırladığı yiyecekleri eşine götürüyordu. Onun geldiğini Efendi’mize bildiren Cebrail (a.s.):
– Ya Resûlallah! Bak işte Hatice geliyor. Yine senin için yemek getiriyor. O sana geldiğinde ona Rabb’inin kendisine selam gönderdiğini söyle. Benim selamımı da söyle. Ona cennette inciden yapılmış, içinde gürültü, sıkıntı ve hüzün olmayan bir köşk verileceğini müjdele, dedi.”
Efendi’miz, eşi gelince Cebrail’in (a.s.) verdiği müjdeyi ona bildirdi. Müjdeyi büyük bir coşku ve sevinçle karşılayan Hz. Hatice, eşsiz bir basiret ve ufukla:
“Allah selamdır. Selam ondandır. Cebrail’e de sana da benden selam olsun Ya Resûlallah!” sözleriyle karşılık verdi.
Âlimler, Hz. Hatice’nin verdiği bu cevaba hayran kalmışlar, onun daha o günden Allah’ın (c.c.) Selam sıfatını bilmesini ve bu sıfatın ondan olduğunu idrak etmesini onun derin bir anlayışa sahip olduğunun işareti saymışlardır. (Dr. Hilal- Abdullah KARA, Annelerimiz)
Hz. Hatice’nin özellikleri saymakla bitmez. Onun hayatının anlatıldığı bir kitabın editörlüğünü yapmam ona olan hayranlığımı bir kat daha artırdı. Öyle bir zamanda sergilediği duruşla şimdilerde ufacık bir şeyden hemen korkup kabuğuma sindiğim için kendimden utanır oldum.
O hem güzel bir eş hem iyi bir anne hem de küfrün karanlığında Peygamberimize ilk inanan kişiydi. Rabbim onlara layık olmamızı nasip etsin.
İkinci olarak:
Peygamberimizin “benden bir parçadır” buyurduğu Hz. Fatıma.
Peygamberimizin göz bebeği, Cennet hanımlarının Sultanı.
Peygamber Efendimiz Hz. Fatıma hakkında: Hz. Fatıma’nın cennet kadınlarının, inanan kadınların, Muhammed ümmetinden olan kadınların, yani bütün kadınların en üstünü ve ulusu olduğunu“ bildirmişlerdir ki bu husustaki hadîsleri, bütün hadîs, ricâl sahipleri tarafından tefsir edilmiş ve tarih kitaplarında yazılmıştır.
Üçüncüsü:
Kahramanlık destanının bir parçası olan Nene Hatun.
Erzurum'da doğdu. 98 yıl Erzurum'da yaşadıktan sonra yine Erzurum'da, zatürre hastalığından hayata vedâ etti.
Tarihimizde 93 Harbi olarak anılan 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalıştı. Adını bu şekilde tarihe yazdırdı. Mücâdeleye, küçük yaştaki oğlunu ve kızını evde bırakarak katılmıştı. O sıralarda 20 yaşlarında genç bir gelindi. (Ben isminden dolayı onu hep yaşlı zannederdim. Hayatını okuyunca çok şaşırmıştım.)
Benim cevaplarım bunlar. Esasında çok var hayran olduğum saygı duyduğum hanımlar. Ancak mimde sayı sınırı vardı. Seçmek zor oldu. Yasemincim tekrar teşekkür ederim. Sanırım bu zamana kadar mimlenmemiş ve de cevap vermemiş kimse kalmamıştır. Ben bayaaaa geç kaldım :(
6 yorum:
ne kusuru canım aşk olsun hem geç olsun temiz olsun der büyüklerimiz dimi :p
eline sağlık canım, yazdığın isimlerin hepsi ayrı bir değer, çok güzel tespitler yapmışsın tşk ederim
bende saygıyla anıyorum hepsini
sevgiler
merhaba
uzun suredır gelemıyordum ama sımdı geldımmm:)
.................
yasasınnn bu gun cuma
mutlu huzurlu saglıklı hafta sonları
ayyy çok güzelmiş değişik şeyler çok hoşuma gider :)
Bu mim konusu çok güzelmiş ya keşke hep böyle fırsatlar olsa senin yazman için.ellerine sağlık,böylelikle kendi dininden bihaber insanların seni okuyunca belkide birşeyler hissetmesine vesile olursun.
lütfen böyle biraz daha mim konuları türetin:)
ayrıca senin sitenden disko disko çalıp biz de oynuyoruz Emreyle:)
ne güzel anlatmışsın düşündüklerini,yeni işin de hayırlı olsun inş
sevgiler
Yasemincim tekrar teşekkür ederim.
zehracım hoşgeldin. hayırlı olsun...
rümeysacım teşekkür ederim.
elifcim teşekkür ederim. inşaallah hayırlara vesile olur... bu arada size bol oynamalar :D biz de Talha ile karşılıklı döktürüyoruz :D
minelcim çok teşekkür ederim. beğenmene sevindim :D bizden de sevgiler :D
Yorum Gönder