30 Temmuz 2007 Pazartesi

Geçmiş doğum günü kutlaması

Ayaklara özgürlükkkkkkk!!!
Talha’nın bu sene doğum günü kutlamasını K.Maraş’ta eşimin memleketinde yaptık Daha doğrusu yapmaya çalıştık. Zira Talha tam da o gün hastalanmıştı. Ateşi 39,4’leri buluyordu. O yüzden fazla teferruata giremedik bu seneki doğum gününde. Sade bir pastayla geçiştirdik günü. Talha tadına bile bakmadı pastasının.
Buradan hediyeleri için tekrar teşekkür etmek istedim Talha adına. Teşekkürler; babaannesi, dedesi, amcası, yengesi, halası, eniştesi, en küçük amcası ve de biricik kuzeni. O gün Talha çok huysuzdu yeterince teşekkür edememişti. Hastalığına verile ve affoluna :D

Birinci doğum günü ve şaşkın Talha!


Acemi anneden ilk doğum günü pastası!!!


Şartlar olgunlaşmadığından ikinci doğum günü pastası hazır alındı!!



Ve karşınızda ikinci yaşına basmış olan Talha!!

23 Temmuz 2007 Pazartesi

DAĞ; TAŞ, TOPRAK

Tatil dönüşü bu ilk yazı. Ah ah İstanbul’un trafiğini bile özledim. Yok yok ayrı kalmak yaramıyor bana :D
Talha ile bu ikinci uzun seyahatimiz. İlginç tecrübeler ediniyor insan her seferinde. Ama sayesinde çok eğlendik sağ olsun :D
İlk olarak Bolu’da kahvaltı etmek istemiştik. Bolu tüneli açıldığından bu hayalimiz hüsranla sonuçlandı. Tabi tünelin açılmasına bir şey dediğimiz yok. Ama ya niye tesisler tamamlanmamış ki? Daha sonra öğlen yemeği yiyelim dedik (ikindiye doğru :D) Kayseri girişinde sorduğumuz benzincinin tavsiyesine göre koyulduk yola. Yol basitti dümdüz ilerleyin. Dümdüz ilerleyerek kendimizi Kayseri çıkışında bulduk. Orada bir tesiste mecburen durakladık. Hem Talha mızmızlanmaya başlamıştı hem de karnımızdaki gurultulardan araba inliyordu.
Ve ilk vukuatımız orada gerçekleşti. Süs havuzundaki suyla oynayan Talha havuza düştü. Biz yemek yiyemeden oradan ayrıldık. En nihayetinde eve vardığımızda bizi bir sonraki gün bekleyen ev ahalisinin hazırlıksız yakalanmasıyla da günü aç bi aç geçirdik. Neyse ki biricik eltim hemen işe koyuldu da doyurduk aç karnımızı :D
Talha tatil boyunca yemeden içmeden kesildi. Babası şöyle tabir etti durumunu: “yaşayacak kadar yiyor benim oğlum”…


Kuzeniyle kah çekişmeli, kah itişmeli, kah koşturmalı ve de çoğu zaman sataşmalı vakit geçirdi. Zavallı Rümeysa çok çekti Talha’dan çook. Dedesinin sırtında gezdi durdu. Babaanneye yüz vermedi. Yengesi dahil tüm bayanları “hala”sı ilan etti. Piknik alanlarında koşmak yerine uyumayı tercih etti. Oyuncaklarla oynamak yerine onları balkondan atmayı tercih etti. (Allah’tan ev tek katlı :D) Ben o sırada Talha’nın peşinde koruma görevlisi gibi dolandım durdum.

Bir pipetin nesi var iki pipetin eğlencesi!
Tatilin son üç günü hastalandı. Derece en son 39,4 ü gösteriyordu. Elhamdülillah yanımda taşıdığım ecza deposuyla çabuk atlattık.
Son gün Malatya Darende’ye gittik. Çok güzel çevre düzenlemesi yapmışlardı. Ben ilk kez gittim bayıldım. En azından en çok yeşilliği orada gördüğümü itiraf etmeliyim. Talha’da bol bol eğlendi bu ziyaretimizde.
Uçhisar kalesi, ve kalenin prensi!
Daha sonra Nevşehir’e geçtik. Amaç peri bacalarını kontrol etmek perileri yakalamaktı. Eşimin iş arkadaşının akrabalarında konakladık ilk günü piknik yaparak, diğer günüde peri arayarak geçirdik. Havalar iyice ısındığı saatlerde beynimiz buharlaşmasın diye kendimizi yer altı şehrine atıverdik. Ancak dördüncü kata kadar inebildik. Mutfaklarını, kiliselerini, erzak depolarını ve odalarını gördük. Çok ilginç bir deneyimdi. Talha’nın o daracık merdivenlerden kendi gitmek istemesini saymazsak sorunsuz gezdik diyebiliriz.(Ha bide babamızın kapalı alan korkusu vardı) Uçhisar kalesine uzaktan bakmakla yetindik. O kadar yerin altına indikten sonra bir o kadar da yukarı çıkmak yemedi tabi.
Tuz gölü manzaralı dondurma sefası!
Yol boyunca elim makinede şakada şukada çektim tüm güzergahı. Buradan yayınlamak isterdim ama nedense sadece beş resim ekleyebiliyorum.
Bakıyorum da çok açılmışım umarım yorulmazsınız okurken. Neyse sonunu bağlayayım da yazı bitsin artık. Yazı bitmiştir hürmetler efenim!!

5 Temmuz 2007 Perşembe

Modern Nasreddin Hoca

Merhabalar arkadaşlar;

Tatile gitmeden önce bir yazı daha yayınlayayım dedim. Sonunda bizde tatile gidiyoruz.

Gerçi biz deniz, kum, güneş talep etmiştik ama şimdilik dağ, taş, toprakla idare edeceğiz mecburen:D

Eşimin memleketine gidiyoruz. Babanneyi, dedeyi, amcaları, yengeyi, halayı ve kuzeni göreceğiz nasipse.

Dualarınızı eksik etmeyin bizlerden.. Hayırlısıyla gidip hayırlısıyla gelelim inşaallah!


Neyse biz yazımıza geri dönelim...

Talha'nın puseti tek yönlü olduğu için bizi göremiyor ve canı sıkılıyordu. Bizde böyle bir yöntem geliştirdik. Çocukları sıkılan ailelere yeni yöntemimizi iftiharla sunuyorum efenim. (Patent, benimle evlendiğinden beri zekası karadenizli kıvraklığına erişmiş eşime aittir.)


Nasreddin Hoca atamızdır, saygı duyarız :D

Şimdilik bu kadar. Tatil dönüşü resimlerimizle görüşmek üzere hoşçakalın.. Bizi özleyin anacımmmm!!!




2 Temmuz 2007 Pazartesi

YANIYORUM, YANIYORSUN, YANIYOR

Sıcak çok sıcak…

Evet, uzun süredir yazmayışımın sebebi tamamen sıcaklara bağlı üşengeçliktir arkadaşlar.
Havalar o kadar sıcak ki, bazen nefes almak bile zorlaşıyor. Bu günlerde tatile gidebilen mutlu azınlığa bizzat selam ederim ve bize de nasip olmasını Rabbimden dilerim :D

Talha çocuk olmanın avantajlarını sonuna kadar kullanıyor. Biz sıcaklarla boğuşurken o kendini kızgın balkondan serin havuza atıp gönlünce serinliyor.:D Tamam itiraf ediyorum arada onunla oynama bahanesiyle bende havuzun bi köşesine ilişiyorum ama tamamen masumca bir durum bu… ( söz konusu olan havuz şişme havuzdur şok olmayın arkadaşlar :D)

Bütün gün işyerindeki masamda tatil hayalleri kuruyorum. Acaba aşırı sıcaktan kafayı sıyırıyor olabilir miyim?
Ah ah! Bu yazıyı okumasını ümit ettiğim sevgili eşime buradan sesleniyorummmm! Çokkkk sıcak acilen tatil talep ediyorum! Ve mümkünse Karadeniz yaylalarını özellikle öneriyorum. Anca serinlerim. :D
Resimlerde çocuk zekasının nasıl işlediğini görüyorsunuz.. Talha iki günlük şehir dışı seyahatimizde kendine park alanı bulmakta zorlanmadı maşaallah! E çocuk haklı dimi teyzeleri ne yapsın bizimle oturup onun içi kaynıyor durmak haram. Bu arada söz konusu kaydırak esasında depo kapağı oluyor… (Söz konusu seyahatte mayıs ayındaydı zaten L)


Sörfçü Talha!
Birde bunlar var tabi. Ütü yapmak zaten zordu. Baktım Talha kendine kaydırak yapmış ben de rahatsız etmedim.. Maksat çocuk kendini geliştirsin dimi ama…. Esasında görüntüde var ama ben internet cahili bir anne olarak eklemeyi başaramadım. :D

Şimdilik bu kadar. Bol tatilli günler dilerim herkeseeeeee

Dip Not: Blog yeni olunca resimler nostaljik oluyor. Kusura bakmayınız :D
Related Posts with Thumbnails